Seni sınırlayan şey, çevrendeki olay, durum ve kişilere bakma tarzın, onları görme biçimin, görmek isteme biçimin. Unutma ki bu bir tercih, senin tercihin...
Bakışını değiştirdiğinde, zihniyetini, sahip olduğun ve olacağın imkan ve fırsatları görme ve değerlendirme biçimini de değiştireceksin; yani ki, dünyanı değiştireceksin.
Bu hayatın haksızlıklarla, adaletsizliklerle dolu olduğu ve herkesin senden faydalanmak için etrafında sıralandığı gibi bir fikr-i sabitin esiri olma! Zira ki böyle bir handikap, senin olayları aslınca ve sıhhatlice görmeni ve değerlendirmeni etkiliyor. Bunu fark et artık.
Halbuki hayatın her anında ve aşiresinde senin için, evet sadece senin için hazırlanan ne muazzam fırsatlar, imkanlar ve güzellikler var, ahh bir bilsen!
Hayata bakış açısını, geçmişindeki ve hal-i hazırdaki durumun ne olursa olsun, değiştirebilirsin. Yani ki, hayal ve vizyon ufkunu istila etmiş bu karamsarlık bulutlarını dağıtarak her dem yeniden başlalabilirsin.
Kendi ellerinle yaratıp büyüttüğün şu yalan gerçekliğin, senin etrafına nasıl baktığını ve olayları, insanları nasıl gördüğünü de biçimlendiriyor. Unutma ki her zaman çok daha iyi ve taptaze bir perspektif var, bağrında şu anda boğulayazdığın sorunların için.
Bakış açın, senin kendi seçimin ve tercihin. Hayatını güzel kılacak, vicdanını genişletecek, seni hayır ve hasenata sevkedecek, salih bir daire içine alacak... her dem yenilediğin bu bakış açın/açıların...
Gel sen de hoşça bak kendine, üzme zatını...
İyilikler ve güzelliklerle donat gönül tahtını.
Your perspective is yours to choose, whatever the situation. And your perspective will make all the difference going forward, so in each moment, choose the best, most positive, most empowering perspective you can imagine.
Read more at http://greatday.com/#RHwuz1QuMhAbLiDI.99
No comments:
Post a Comment